2 Haziran 2015 Salı

Hochschule für gestaltung / Ulm, Almanya

Hochschule für gestaltung / Ulm, Almanya




Hochschule für gestaltung  Ulm yani Ulm Tasarım Okulu, 1953'te tasarımcı bir çift olan Otl Aicher ve Inge Scholl ile Bauhaus mezunu tasarımcı Max Bill tarafından kuruldu. Kısa süre içerisinde eğitimiyle ve mezunlarıyla dikkat çeken okul, kısa sürede Bauhaus'un ardından Almanya'nın en iyi ikinci tasarım okulu konumuna oturdu. Okulun bu ünü elde etmesinde etkili olan durum ise okulun ürün tasarımı, görsel iletişim, endüstriyel inşa, bilişim ve film yapımı departmanlarında tasarım sürecine ilişkin yeni yaklaşımlar üzerine yapılan çalışmalardı.

Okulun binası, okulun kurucularından olan Max Bill (aynı zamanda ilk rektörü) tarafından tasarlandı. Okulun tarihi önemi ve Ulm Derneği'nin desteklerinden dolayı binaya olan öem günümüzde de devam etmekte. Okulun göze çarpan manzarasının da bu ilgi de rolü büyük.

Okulu ilgi çekici kılan pek çok faktörden biri de 1950-1960 yılları arasındaki semiyotik çalışmaları. Kısa bir bilgi verelim, semiyotik ya da semiyoloji bir objenin arkasına saklanmış simge,sembol ve işaretlerin yorumlanmasını, üretilmesini veya işaretleri anlama süreçlerini inceleyen bilim dalıdır. Ulm Tasarım Okulu'nda o dönemde yapılan semiyotik çalışmaları özellikle okulun sanatla olan bağlarını kuvvetlendirmiş, klasik ve tek düze bir sanat anlayışı yerine çok daha derin yeni bir sanat anlayışı ortaya koymuştur.

Okulu meşhur kılan ve bu sanat anlayışını oluşturan bir diğer nokta ise ilk rektör Max Bill'in temellerini attığı "Ulm Modeli". 1953'te ikinci dünya savaşı sonrası döneme denk gelmesine rağmen Tomas Maldonado, Friedrich Vordemberge – Gildewart ve Walter Zeischegg gibi alanında iyi bilinen isimleri kadrosuna katan okul, sanatın kültürle olan etkileşmini de önem vererek ders vermek için pek çok önemli ve alman olmayan tasarımcıyı okula davet etti. Meis van der Rohe, Herbert Bayer, Reyner Banham, Buckminister Fuller, Konrad Wachsmann, Walter Gropius gibi almanya dışından gelen eğitimciler okuldaki sanat algısını çeşitlendirmekle kalmadı, okulun programının oluşmasında ve şekillenmesinde de önemli rol oynadı. Çeşitli disiplin ve kültürleri bünyesinde barındırmasıyla meşhur olan, sanatın sadece farklı beyin fırtınalarıyla değil, farklı kültürdeki beyinlerin senteziyle en yaratıcı ve en estetik olana ulaşabileceğini savunan bu sistem "Ulm Modeli" olarak literatüre geçti. Okulun kuruluş yıllarında yapılan bu çalışmalar, okul açıldığında yürütülen Bauhaus benzeri eğitim sisteminin yerine, özgün, sanatsal ve analitik bir yan da içeren okulun kendine has yeni eğitim sistemini oluşturmuş oldu. Bu sistemle beraber okulun ilgi alanı daha fazla endüstriyel tasarıma ve yapı alanına kaymış oldu. Hala da Ulm Tasarım Okulu mezunları global olarak bu eğitim sisteminin birer ürünü olarak, üzerinde bu olumlu etiketi taşımaktadır.

Okulun eğitim programı 4 yıllık bir plan içerir. İlk yıl Vokurs denilen temel tasarım derslerini almakla geçer. İkinci ve üçüncü yıl öğrenciler seçecekleri derslerle hangi programa dahil olacağını belirler. Son yıl ise bitirme tezi hazırlamakla geçer.

Temel Dersler:

Görsel deneyler: 2 ve 3 boyutlu simetri ve topoloji çalışmaları
Atölyeler: Ağaç, plastik, fotoğraf vs.
Sunum: Yazı, dil, konstrüktif çizim
Metodoloji: Matematik, mantığa giriş, topoloji.

Akabinde ise bir alanda uzmanlaşan öğrenciler öğrenimleri gördükleri departmana uygun ders programlarını alırlar. Okulun bir diğer farkı da bu noktada ortaya çıkıyor. Nitekim Ulm Tasarım Okulu, bilimle fazlasıyla iç içe bir okul ve okulun en prestijli bölümlerinden ürün tasarımı bölümünde bunu görebiliyoruz. Bölümün ders planındaki derslerin bazıları şu şekilde:


Ergonomi: İnsan-makine sistemleri
Mekanik: Kinematik, dinamik ve statik
Bilimsel teoriler
Ferrous metaller, nonferrous metallar, ağaç, plastik ve yapı teknolojileri
Üretim teknikleri
Algı Teorisi


Toparlamak gerekirse, Ulm Tasarım Okulu kuruluşundan bugüne sanat ve bilimi iç içe sunan, birini diğerinden ayırmayan, somut ve soyut düşünceyi aynı potada eritmeyi amaçlamış bir tasarım okuludur. Özellikle endüstriyel tasarımdaki öncü yaklaşımıyla önemli bir üne kavuşan okul, hala aynı prensip ve disiplinle eğitimine devam etmektedir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder